AURALARIMIZ BİZE NEYİ GÖSTERİR

Tıpta yaygın olarak sara nöbetinden veya migrenden önce başlayan öznel belirtilerin tümüne aura diyoruz.Aura bir nevi nöbet ve ağrının habercisidir. Aslında hastanın yaşadığı algı bozukluğudur. Vücudun anlamadığı bir olayı tasvir etmeye çalışırken bocaladığını sanıyorum. Şöyle bir şey dediğini düşünün: " Birşeyler geliyor ama nasıl anlatsam; ne olduğunu anlayabilsem sana daha iyi söyleyeceğim". Fakat bu yazımda auraları iyi niyetli işaretler olarak değerlendireceğim . Auraları depremden önceki artçılar gibi de düşünebilirsiniz. Aynen depremin bize zarar vereceğini bildiğimiz halde artçıları bir erken uyarı işareti olarak görebileceğimiz gibi.

Aura kelimesi sözcük olarak öncül, belirti anlamına gelir. Genelde migren hastaları şiddetli migren atakları yaşamadan önce kusma, tat ve koku almada değişiklik, görsel ve işitsel değişikliklerden bahsederler. Aynı şeyi epileptik hastalar da yaşayabilir. Bazı hastalarda bu auralar; günler öncesinden başlayıp ataklar başlayana kadar sürebilir ;bazılarında ise ataklardan 5 saniye önce.

Bazen yaşadığımız kötü bir olaydan önce aslında birşeyleri önceden farketmişiz gibi, olayın olabileceğinden haberdarmışız gibi hissederiz. Bu algı yanılgısı ;olayı yaşamadan önceki saniyelerde, vücudun olayın zamanlamasını saatler hatta günler önce yaşamış gibi algılaması yüzündendir. Bu algı karışıklığının migren ve epilepsi hastalarında farklı duyularda değişik zamanlarda yaşandığından eminim. Bunu çok hastamda fazlasıyla tecrübe ettim.

Fizyolojik, duyusal ve sosyal farkındalığı yeterli olmayan hastalarımı tedavi etmek fazlasıyla özel yaşamlarını sorgulamayı gerektiriyor. Bu onlar adına sıkıntılı; benim adıma ise zaman alan bir sorgulamayı (anamnez) gerektirir. Onlara neyin zarar vereceğini, alerjileri olup olmadığını, iyi geçirdikleri vakitlerini neye borçlu olduklarını bilmezler. Yani auralarını dikkate almazlar. Tabiki migren ve epilepsi hastalarının basit ve karmaşık sebepleri olabileceği gibi ciddi patofizyolojik sebepleride olabiliyor. Bunu göz ardı edip bu tip hastaları basit bir kriminal vaka gibi düşünmek her zaman doğru değildir. İşin o tarafını nörologlar, onkologlar ve nöroşiruji uzmanlarına bırakalım. Ya da durun bir dakika ;yanılmışım, bir göz hekimi de pekala bu işi çözebilir.Özür diliyorum bir ortopedist ve yahut ta bir Gastroenterolog doğru adres olabilir. Belki de bir diyetisyen!. Şimdi hangisine gitse acaba.

Şimdi asıl anlatmak istediğim şeyi daha fazla kurcalamanın vakti geldi..

Auralarımız(hastalığını öncü işaretleri) bize ipuçları verecektir.

Bir migren hastası düşünün. Migreni için doktora gitmeye karar veriyor. İş doktora gitmeye kadar karar vermişken hangi doktora gitmesi gerektiği konusunda onun olmasa da benim şüphelerim var.

Yaklaşık bir yıl önce halk arasında pöçük diye de bilinen, koksiks üzerine düşme ile ciddi sıkıntılar yaşamış bir hasta düşünelim. Uzun süre üzerine oturmayarak ağrıları yatışmış, fakat dönem dönem ilk günkü ağrıları hissedder gibi olup ağrı kesici aldıktan sonra rahatlıyormuş. Halk arasında pöçük denilen koksiks deviasyonu nedeniyle sinir kılıfı ve fasyalar boyuna kadar gerilebilir. Bu nedenle kronik baş ağrıları yaşayıp migren tanısı alabilir. O halde onun için doğru adres Ortopedi veya Fizik Tedavi olmalı. Burada aura koksiks travmasıdır.

Ya da bir besin alerjisi veya vagal sinir üzerinde bir adezyon migrene neden olabilir. O halde bir dahiliye uzmanı veya genel cerraha görünmesinde; bir diyetisyenin önerilerini dikkate almasında fayda vardır. Ya da bir osteopat tarafından osteopatik tedavi ile rahatlayabilir. Burada aura aşırı mide hassasiyeti ve bazı yiyeceklere vücudun gösterdiği aşırı tepkidir.

Ya da bir diş apsesi veya kafada bir anevrizma trigeminal sinirin bir dalını sıkıştırabilir ve gizli yuvasında senelerce orada olduğunu gizliyerek yaşayabilir. Trigeminal Nevralji dediğimiz bu olay migren ile karıştırılabilir. O halde bir diş hekimine oradan da bir çene cerrahına uğraması gerekebilir. Ve yahut anevrizma için bir beyin cerrahına. Burada aura geçmeyen diş ve çene problemleridir.

Uzun yol araba kullandıktan sonra ağrı kesicilere kolay cevap vermeyen bir migren atağı başlıyorsa sorun astigmat olabilir. O halde onun için bir göz hekimine uğrayıp astigmat dercesine uygun bir gözlük kullanması migreni için kesin çözüm olabilir. Burada aura uzun yol sonrası başlayan migren ağrısıdır.

Yıllarca metal sektöründe veya madende çalışıp emekliliği hak eden bir amcanın karaciğer detoksifikasyonu iyi değilse eğer baharatı , kızartmayı veya vücudunun tanımadığı herhangi başka bir gıdayı fazla kaçırdığında migren atağı yaşayabilir. Temiz hava, karaciğer detoksu veya bir Psikonöro imminologun tavsiyeleri onun için paha biçilmezdir. Burada aura mesleki geçmişidir.

Hipertroidi büyüyüp boyun ağrılarına, boyun ağrılarıda servikojenik baş ağrılarına neden olabilir. O halde bir endokrinciye sık sık uğraması; belki de büyümüş troidi küçültecek alanında iyi bir genel cerrahtan da randevu alması gerekebilir. Burada aura hipertroidinin varlığıdır.

.........

Belirtiler çok önemlidir. Ama daha da önemlisi bu belirtileri doktorunuza da anlatmanızdır. Doktorunuz kısa muayene süresince derinlemesine öykü alamayabilir. Öykümüzü anlamlı bir yapboz haline getirip masaya bırakmamız gerekebilir.

Şimdi aklınıza şöyle bir soru geldiğini duyar gibiyim. Hangi doktora gitmemiz gerektiğini size kim söyleyecek. Belki de doktor doktor gezmeden önce yapılacak iyi bir değerlendirme sizi onca sıkıntı ve masraftan kurtarabilir.

Tabi ki doğru yerle işe başladıktan sonra...

Lütfen diğer tüm ağrı ve şikayetleriniz için Auralarınızı keşfedin, vücudunuzu tanımaya ona saygı göstermeye çalışın. Bir Osteopata danışmak iyi bir başlangıç olabilir.

Sağlıklı günler diliyorum.

27.12.2022